Başlangıçta
virüslü kişinin hapşırması, öksürmesi sonucu havaya yayılan damlacıklarla bulaştığı
belirtilen virüsün , ilerleyen zamanlarda bazı uzmanlarca yüksek sesle konuşmayla ,nefes alma ile
de havaya karışabileceği dile getiriliyor. Öksüren virüslü hasta 3.000 kadar mikrodamlayı,hapşıran virüs taşıyıcısının 10.000 kadar mikrodamlayı etrafa yaydığı tespit edildi.
Bu rakamlar sayesinde ,öksürme ve hapşırma esnasında , ağzı ve burnu mendille,yoksa dirsek içi ile kapatmanın önemi daha iyi anlaşılabilir. Koronavirüs bulaşan kişilerde önce düşmeyen
yüksek ateş ,ardından şiddetli kuru öksürük şikayetleri görülüyor. Daha sonra
ise nefes darlığı ,soluk alıp vermede sıkıntılar ortaya çıkıyor. Yine uzmanlara
göre koku ve tat duyusu kaybı, özellikle görülme sıklığı artan ani gelişen koku körlüğü -örneğin, rastlanan bir vakada bir ev hanımının çamaşır suyunun kokusunu alamaması- virüsün görülen belirtilerinden.
Bulaşan kişilerde ölüm oranının %3 ün üzerinde
ve giderek arttığı belirtilen, özellikle belli bir yaşın üzerinde olan, solunum
yolları rahatsızlıkları gibi kronik hastalıklara sahip bireylerde bahsedilen
ölüm oranın çok yükseldiği saptanan Covid-19 virüsüne karşı koruyucu olarak
herkesin ;
➥ sosyal izolasyonunu sağlaması, sosyal mesafe(2 metre) korunarak insanlarla yakın temastan kaçınılması ,
➥ eldiven,maske kullanımı,
➥ kişisel temizliğin özellikle eller olmak üzere sabunla,kolonya gibi alkol bazlı temizlik ürünleri ile sağlaması (el yıkama ve diğer dezenfeksiyon işlemlerinde suyun israf edilmeden kullanılması -ülkemizde yağışlar az olduğu için barajların doluluk oranı şu an %56 seviyesinde- ,el yıkarken,dişler fırçalanırken musluğun kapatılması)
➥ en önemlisi mümkün
olduğunca tüm dünyada slogan haline gelen “evde kalması” tavsiye ediliyor.


Her ne kadar evde kalınması yönünde uyarılar olsa da iş,alışveriş vs. sebeblerden dışarı çıkmak gerekebiliyor . Bu gibi durumlarda kesinlikle maske takılmalı .Maske kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli noktaları sıralarsak ;

Maske alırken eczane gibi sağlık kuruluşundan alınmalı, maske kutusunda CE (Conformité Européenne) işareti aranmalı,

Maskeyi takmadan önce eller sabunlu su ile yıkanmalı veya kolonya gibi alkol içeren dezenfektanla yıkar gibi ovuşturulmalı.

Maske ağız ve burnu tamamen örtecek şekilde takılmalı.

Maskeye el ile dokunulduğunda eller dezenfekte edilmeli.

Maske takılı iken yine 2 metre sosyal mesafe kuralına dikkat edilmeli , maske nefes alıp-verme,konuşma,öksürme yolu ile nemlenirse yeni maske ile değiştirilmeli ,maske tekrar kullanılmamalı.Unutulmamalıdır ki, ıslanan,nemlenen maske virüs ve bakterilerin çoğalmasına zemin hazırlar.

Maskeyi çıkarırken önden değil arkadan çıkarmaya dikkat edilmeli ,ön kısmına dokunulmamalı .Çıkarılan maske tekrar kullanılmamalı ,hemen ağzı kapalı bir çöp kutusuna atılmalı ,ardından eller hemen sabun veya alkol(kolonya) kullanılarak dezenfekte edilmeli.
Koronavirüs belasından toplum olarak kurtulabilmemiz için ;
✔ Toplum olarak hastalığı geçirerek, hastalığa karşı bağışıklık kazanmamız ,
✔ Yada aşılanmamız gerekiyor.
Covid-19 adlı bu ölümcül virüs için aşı geliştirme
çalışmaları sürmekte ve insanlarda kullanılabilecek bir aşının iyimser
varsayımla gelecek yılın ortalarını bulması beklenmektedir. Tedavi olarak ,hastanın
bağışıklık sistemi virüsle mücadele ederken vücut fonksiyonlarının çalışır halde tutulması
ve nefes desteği sağlanıyor.Virüsü sınırlama ,salgını durdurma konusunda en önemli noktalar ; yapılan test sayısını artırmak, Covid-19 un insandan insana geçmesini önlemek,virüse yakalanmış
kişileri karantinaya almak olarak sıralanabilir.
Salgınla mücadele kapsamında ;İtalya,İspanya,Fransa,Almanya,Sırbistan,Belçika başta olmak üzere pekçok ülkede genel yada kısmi sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ülkemizde de bazı ilçeler karantinaya alınırken ,giriş çıkışların yasaklandığı şehirlerimiz oldu.Yasaklarla beraber ülkelerin ekonomik durumları etkilenmekte ,tüm dünya gündemini değiştiren salgın
sebebiyle ölenlerin yanında ,işsizlik ,yoksuzluk,açlık gibi sebeblerden perişan
olan insan sayısı da her geçen gün artmaktadır. Ekonomistlere göre 2008 den daha kötü bir finansal kriz dünyayı beklemekte.Bu da madalyonun bir diğer yüzü !
Görünen o ki , ülkeleri çaresiz
bırakan,pekçok ülkenin sağlık sisteminin çökmesine sebeb olan salgın
bir süre daha dünya insanlığının yakasını bırakmayacak ve tarihteki diğer salgınlar gibi kolay kolay
unutulmayacak.Belki de dünyada birçok şey eskisi gibi olmayacak.
Son söz olarak ,bütün olumsuzluklara rağmen yine de bir düşünürün dediği gibi "umudumuz acımızdan daha büyük olmalı" diyelim...